08 Mayıs 2014

hoşgeldin bebek, yaşama sırası sende..

Biliyorum ki burada kurduğum hiç bir cümle yaşadığım heyecanı, mutluluğu asla anlatamaz.. Tıpkı nasıl bir duygu diye sorulduğunda verilecek çok fazla bir cevap olmadığı gibi.. Çünkü canına can katan eşsiz bir duygu, nasıl anlatılsın ki.. 


Hayatımın en şımarık dönemini yaşamam, her türlü fırsatı değerlendirmem gerekirken sen bana bi olgunluk gel! Olacak iş değil! :) Şöyle ağız tadı ile bir aş bile eremedim yani o derece. Tabi bunda daha ağzımdan çıkmadan ne istesem önüme seren kocacığımın ve dünyanın her köşesinden her ürünün gözümün önünde olduğu Abu Dhabi de yaşamamızın da çok etkisi oldu. Türkiye de bir karış kar varken ben bol güneş ve tropik meyvelerle keyif yapıyordum ayıptır söylemesi:)) Kış günü kilosu 500 liraya erik aş eremeyince benim de canım memleket  kavunu, İzmir tulumu, İstanbul gevreği falan çekiverdi. :) 9 ay doyunca 9 defa Türkiye'ye gidip deveyi tekeyi götürmemi ise hiç saymıyorum.. 

Hamile tripleri ile atarlı günlerim olmadı çok şükür. 40. Hafta bittiğinde hala sanki bir kaç güne doğuracak ben değilim gibi ayaktaydım. Yolda sokakta doğuracaksın, otur artık, biraz dinlenmen lazımlara da pek aldırmadım. Sanırım bu yüzden de dünyaları götürmüş bile olsam pek hafif bi hamileydim. 10 kilo ile bitti hamileliğim. Bunun da 4 kilosunu ilk 7 ay, kalan 6 kiloyu izmir'e geldikten sonra anne yemekleri ile son 2 ay 10 günde aldım. Son haftaya kadar her şey çok güzelken, normal doğum beklerken (çok istiyordum normal doğurmayı, bu yüzden de son ana kadar bekledim) son hafta hamilelik tansiyonu oluştu. Burun kanaması, istifra, 15/13 tansiyondan 1 gece müşahede altında yattım. Tansiyon düşünce hastaneden çıktım. Normal doğum beklediğimiz için her gün hastaneye gelme koşulu ile bıraktı doktorum. Bir kaç gün gidip geldim ama ne tansiyon normal seyrinde olduğu nede doğumun başladığı anlamına gelen nst de en ufacık bir kasılma,ağrı,sızı,sancı olmadığı ve bu süreçte tansiyona bağlı bebekte taşikardi geliştiği için bekleyip bebeği üzmeye gerek yok dedik ve apar topar epidural ile geliverdi Asya kız. Bu kadar tembel olacağını bilseydim 2 hafta daha taşır mıydım göbüşümde :)  Ee ben de en az Asya kadar tembelim sonuçta.. Tabii öyle dediğime bakmayın.. Gelişimini tamamlamış bir bebek aynı zamanda direnci yüksek bir bebek demek. Doğum tercihim sezeryan olsa bile 40 haftanın bitmesini beklerdim kesinlikle..

Asya'nın sağlıkla gelmesi için doğumhaneye gitmek için hazırlanmaya başlamam, babamızın iş yoğunluğundan akşama ancak gelebilirim demesi fakat dayanamayıp işi gücü bırakıp ilk uçakla apar topar gelip son 15 dk.da yetişmesi, sevdiğim insanların haber verir vermez hastaneye koşmaları, doğumhane yolu, ameliyat hazırlıkları, güler yüzlü doktorum Funda hanımın başlıyorum hazır mısın cümleleri, her işlemi hissetmem ama canımın yanmaması, Asya geliyor derin nefes aalllll uyarısı ve ilk ağlama sesi... Hakim olamadığım gözyaşlarım.. Bir kaç saniye sonra gördüm bebeğimi.. Pespembe , sıcacık bir bebek yanağıma konuverdi.. Ve hoşgeldi.. 

15 Nisan günü bizim için yeni bir hayat başladı.. Minik mucizemiz artık kollarımda.. Normalde uykusuz kalınca dünyanın en huysuz insanı olan ben son 20 gündür ortalama 3-4 saat uyku ile gün geçirip hiç mızmızlanmıyorum.. Uykusuz geceler, bitmeyen emzirme seansları ile eve hapsolduk. Şikayetçi miyim, hayır :)) 

Eşsiz bir mutluluk.. Yıllardır duyduğum anne olunca anlarsın cümlesini anlamlandıran bir mucize.. Dilerim anne olmak isteyen herkes bu duyguyu yaşasın.. 

Hıı bir de bize maşallah deyin ki nazar değmesin :)) Öptük.. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder